TÜYİDER 1. Yılını Kutluyor - Tüyider

Tüyider

TÜYİDER 1. Yılını Kutluyor

TÜYİDER 1. Yılını Kutluyor

2020 yi ve ilk yılımızı geride bırakırken Yüzey İşlem Sektörümüze Mesajımdır..

Öğrencisinden hocasına; ustasından, mühendisinden yöneticisine tüm sektör üyelerimiz arasında bir kıpırtı bir heyecan bir farkındalık oluşturabildik diyebilmenin huzuru, mutluluğuyla bir bir yapacaklarımızın heyecanıyla bugün ikinci yılımıza giriyoruz.

Şairin dediği gibi çok şükür yaşıyoruz. Suyun şavkı vuruyor yüzümüze.

50 yıldır kurulmayan bir sektör derneği olduğumuz gibi sanırım birde en uzun süre geçici yönetilmiş derneklerden biri de olduk. Sektörümüzün derneksiz geride bıraktığı 50 yıldan çok daha fazla yaşayacak güzide bir dernek olarak asli yönetim kurulu ile ikinci yılımıza giriyoruz.

İlk günden bu yola baş koyan geçici yönetim kurulu olarak; her türlü kaygının en üst seviyede yaşandığı çok zorlu salgın sürecinde kalben, fikren hiç fire vermeden bugüne geldik.

Konum yada statü beklemeden bana iş verin görev verin diyen üyelerime,

Yüzey işlemle ilgili kitap yazıyorum bunu dernek adına yapalım diyen; Webinarlarımızı hazırlayan sunan; Ankara 500 İstanbul 1000 km deyip bir imza için İstanbul’a gelen çok değerli hocalarıma ve meslektaşlarıma,

Kendi işi için yapmayacak belki ama bir imza için kurye çıkaran; gününün bir saatini deyip kat kat fazlasını derneğe ayıran; işiyle dernek işlerini yoğuran kader birliği yaptığımız sevgili yönetim kuruluma,

İlk günden yanımızda olan yolda katılan görevden öte derneğine inanmış sahiplenmiş fedakar çalışma arkadaşlarıma;

Kitaplarını, kütüphanesini, 50-60 yıllık bilgi birikimini bizimle paylaşmak isteyen üstatlarıma,

Gönülden destek veren tüm üyelerime içtenlikle çok teşekkür ediyorum.

Bilim Kurulu, Yüzey Akademisi, İktisadi İşletme, TüyiDergi, işbirliği anlaşmaları, Yeni yüzüyle yayına başlacak web sitemiz, PR ve digital tanıtım organizasyonlarımız; olgunlaşmaya başlayan pıtır pıtır ortaya koyacağımız projelerimizle önümüzdeki yılın derneğimiz için çok daha iyi olacağını inanıyoruz.

Sektörümüzün ve kamu, üniversite gibi tüm çevresel potansiyellerimizi açığa çıkarmak, iletişim ve iş birliğimizi artırmak; Ülkemize, ortak geleceğimize bize bakan uzak yakın tüm coğrafyalara ışık olabilmek, dertlerimizi paylaşmak, sorunlarımızı çözmek; ortak geleceğimize dair strateji ve hedeflerimize ulaşmak üzere çıktığımız bu yolda kararlılıkla ilerliyoruz.

Başta liyakat, iyi niyet ve doğruluk olmak üzere açıklık ve etkin iletişimi öne koyan disiplinli kurumsal anlayışımıźla, iş bölümü ve işbirliği içinde geleceğimiz olan gençlerimizi de aramıza katarak sektörümüzün tüm katmanlarında farkındalıklar ve değerler yaratacağımıza inandık.

Sşairin dediği gibi;

Su başında durmuşuz. Su serin, Çınar ulu.
Gelecek kaçınılmaz; dün ve bugün yaşandığı gibi
Geçmişe bakıp daha iyi olabilirdi diyorsanız
Gelin birlikte yazalım geleceğimizin hikayesini..

Saygı ve sevgilerimle,

İbrahim Doğangün

28 Ocak 2021

Derneğimizin kuruluş amacı ve beklenen öngörülen işlevleri

Sektörün gelişimi tıpkı toplumların gelişimi gibi içinde yer alan tüm unsurlarının kuşaktan kuşağa aktardığı bilgi, deneyim, fikir ve her türlü katkının sonucu oluşan, gelişen ortak değerlerdir ve paylaşıldıkça değer ve anlam kazanırlar. Hayatın her alanında olduğu gibi endüstriyel alanda da bilgi paylaşımı, bilgi aktarımı toplumsal olarak gelişimimiz için hayati öneme sahiptirler.  
Anadolu kültürümüzde usta, kalfa çırak ilişkileri mesleklerin devamlılığını ve gelişmesini sağlamaya yönelik lonca sistemi, ahilik sistemi bu amaçla kurulmuş ve yaşatılmıştır.  

Elbette belli etik kurallar ve emeğe saygı çerçevesinde… 

Kendini geliştirmeyen, sağlam temeller üzerinde iç ve dış paydaş ilişkilerini yönetemeyen kurumların büyüme ve rekabet şansları yoktur. Bu bağlamda ‘sektörde öncü veya iyi’ olmayı hedefleyen dernek yada özel işletme tüm kurumların bir sistem ve düzen içerisinde, iyi düşünülerek yapıya, dokuya uygun belirlenmiş çerçevede çalışanları, üyeleri, müşterileri, tedarikçileri veya rakipleri yani tüm oyuncularını her zaman güvenebileceği ve gereğinde karşılıklı yardımlaşacağı paydaşı olarak görebilmeleri işleri kolaylaştıracak gelişme ivmesini artıracak temel anlayış olarak özümsemesi şarttır.  

Günümüzde yurt dışı kaynaklı kalite yönetim sistemleri ile yapılmaya çalışılan da budur. 

Her türlü endüstriyel üretimlerin ön, ara veya son aşamasında ihtiyaç duyulan yıkama temizleme, boyama ve kaplama olarak tekil veya kombine her türlü yüzey işlem Otomotiv, Beyaz Eşya, Elektronik, Armatür, İnşaat, Savunma, Makina Ayrıca Uzay, Havacılık Haberleşme, Tıp, Gıda gibi alanlarda faaliyette bulunann ana veya yan sanayii tüm kuruluşların çok kritik pek çoğunda en önemli girdisini oluşturmaktadır.

Kumlama, yıkama ve temizleme işlemlerinden boyama ve kaplama ana işlemlerine pasivasyon, laklama, polisaj, kürleme, kurutma gibi son işlemlere; tüm bu işlemlerden oluşan sıvı veya gaz her türlü atıkların arıtılması ve geri kazanılması ile ilgili tüm faaliyetleriyle tüm yüzey işlemler sektörü bu önemli anahtar rol ve yüksek potansiyeline uygun olarak stratejik girdi sağladığı tüm sektörlerin gelişmesinde kilit rolünü oynaması; gelişen teknoloji paralelinde sektörümüzden yüzey ile ilgili oluşan tüm ihtiyaçları karşılayacak çözümler üretmesi beklenmektedir. 

Bu beklenti doğrultusunda hocasından, öğrencisine tüm akademisyenlerini kapsayan, kucaklayan bütüncül yaklaşımla devasa tüm yüzey işlem sektörünün tüm oyuncularını bir araya getirme iradesi ile kurulan derneğimizin temel amacı bilimsel kurum ve kuruluşların sanayi ile iş birliği kurmak, çeşitli etkinlik ve organizasyonlarla bir araya getirmek; sektörel potansiyelleri en üst düzeyde açığa çıkarmaktır.  

Yıllarca sektörlerimizin içinde bulunduğu geç kalınmış ve üstelik kanıksanmış günümüze ve geleceğimize ilişkin aşılması çok da zor olmayan kritik engel ve sorunlarımızın farkındayız.   

Bunun için dünyamızın, ülkemizin, sektörlerimizin ve dolayısıyla üyelerimizin çıkarlarını gözeterek daha kapsayıcı, katılımcı yaklaşım ile yurtiçi ve yurtdışında tüm sektörlerimizi ilgilendiren konu ve faaliyetlerde proje, iş, işbirliği, erişim, dayanışma, destek, temsil, taraf, mihmandarlık, buluşma, buluşturma gibi üzerimize aldığımız işlevleri bağımsız, şeffaf, eşit, ortak akıl ile izleyecek, yönetecek ve yönlendireceğiz. 

Bu konuda en önemli organımız Yüzey Bilim Danışma Kurulu’nun kuruluşunu gerçekleştiriyoruz.

Yüzey Bilim Danışma Kurulumuz faaliyet ve organizasyonları ile katalizör rolü oynayarak akademik kurum ve çalışanlarının ortak buluşma ve paylaşım platformu olacak; içsel dinamizm ve iletişimlerini artıracaktır.  

Yüzey Bilim Danışma Kurulu üzerinden kuruluş çalışmalarına başladığımız TÜYİDER AKADEMİ üniversite sanayi iş birliği kapsamında akademik alanda yapılan yenilik çalışmalarını uygulamaya; Sanayi’de ihtiyaç duyulan iyileştirme taleplerini de akademik çevreye taşıyacak; sanayide üretimde artan kalite talepleri ve yüksek teknoloji kullanımında teknik danışma ve araştırma merkezi olacaktır. 

TÜYİDER AKADEMİ bünyesinde yer alacak kütüphane ve dokümantasyon merkezi ile üniversite ve sanayiye önemli hizmetler sağlayacaktır. 

Üniversitelerimizin ilgili bölümlerinde eğitim gören öğrencilerimiz hem staj yapma hem de sonrasında iş bulma konusunda TÜYİDER AKADEMİ üzerinden derneğimizden yardım alabileceklerdir. 

Sektörü ilgilendiren yeniliklerin paylaşılacağı, konuların bilimsel düzeyde ele alınacağı ulusal ve uluslararası düzeyde Yüzey İşlemler Sempozyumu her iki yılda bir farklı üniversitemizde geleneksel olarak düzenlenecektir. 

Farklı disiplinlerden akademisyenlerimizin teknik makale ve yazılarının yer alacağı, yakında yayına başlayacak sektörel dergimizin yayın kurulu, ağırlıklı olarak TÜYİDER AKADEMİ üyelerinden oluşacaktır.  

Ve daha başka fikirler bu yapıda hayat bulacaktır.

 Sektörümüze yani kendimize gelirsek; maalesef derneğe en çok ihtiyaç duyduğu bir evredeyiz.

Uzun yıllardır olduğu gibi bugünde sektörün iletişimi, iş birliği, dayanışma ve motivasyonu çok az. olmayan,  doğru işlemeyen süreçler, stresli verimsiz kendini tüketen çalışma ortamlarımız söz konusu. 

Mesleki eğitimi olmayan, yetkin olmayan çalışanlar, iletişimsizlik sonucu oluşan çatışmalar, birbiriyle anlaşamayan firmalar ve sonuçta haksız rekabet; paylaşımı, iş birliği ve güç birliği maalesef yok gibi.

Demode eski teknolojili işler dolayısıyla boşa giden enerji, para zaman, artan şikayetler, azalan sektör, firma ve insan performansları ve en önemlisi ilişki, iletişim ve çevre kirliliği gibi pek çok sorunlarla karşı karşıyayız.

Bunlar daetik değerlerin erozyona uğraması ve sonucunda haksız rekabet gibi kısır döngü ve kayıpları körükleyen verimsiz ve sağlıksız çalışma ortamlarına,düşük karlılık, iş ve personel kaybına dolayısıyla sektör içi çatışma ve sorunlara neden olmaktadır.

Örgütlenmesini sağlayamamış sektörlerin hepsinde olduğu gibi yüzey işlem sektörünün genelinde yer alan şirketlerin çoğu yapılanmalarını yeterli seviyelere getirememiş oluşları nedeniyle çoğunlukla şirket ortakları tarafından yönetilmektedir. Genel olarak yapılanmasını tamamlayamış endüstrilerde yatırım yapmanın sanayici olmanın zorlukları hepimizce biliniyor. 

En önemli konulardan biri yatırımın ağır yükünü hafifletmek isteyen ve bu nedenle ticari etik kuralları zorlama potansiyeline sahip müşterilerin neden olduğu kaostur. Özellikle çok sermaye gerekmeyen işlerde; müşteri ile muhatap olan çalışan eğer kapasitesi varsa, kısa zamanda ayrılıp kendine aynı iş kolunda yeni bir şirket kurmaktadır. Bu şekilde her yeni şirket kendi türevlerini doğurmakta ve bu şekilde günden güne şirketler çoğalmaktadır.Şirketlerinden ayrılarak kendi işlerini kuranlar yeni şirketlerin kendilerininde yetiştirdikleri elemanlar aynı şekilde ayrılıp kendi şirketlerini kurmakta; kısır döngü bu şekilde devam etmektedir.

Sonuç olarak yanlış ücret politikaları nedeniyle kaçan personel rakip duruma gelmiş, hizmet arzı arttığı için piyasadaki karlılık düşmüş, müşterilerin egosu ise bir hayli yükselmiştir.

Anadolu’da anlaşamayan mirasyedi çocukların elinde bölündükçe işlenemeyip tüketilen atıl bırakılan topraklar gibi iş birliği yapmayan, birbirini desteklemeyen, müşterilerin kolaylıkla manipüle edebildiği, birlikte hareket etmeyip yeni pazarlar bulamayan sektör şirketleri de güdük kalmaya mahkûm olmakta, olmakla kalmayıp tüm sektörü de aşağıya çekmektedirler. 

Bazen sebep kısa yoldan zengin olmak olsa da bu şekilde ayrılıp kendi şirketini kuranlar bu işten elbette tek başlarına sorumlu tutulamaz.

Devletin yönetme yönlendirme kapsamında adalet dahil düzenleyici ve kontrol edici sistemlerin olmaması, olanlarının da gereken seviyede ve hızda çalışamıyor olması yanı sıra sektördeki uzmanlaşmış, nitelikli personeli, mevcut sistem içerisinde teşvik edemeyen ve maddi olarak tatmin edemeyen mevcut şirketlerin ücret politikalarının bunun başlıca nedenini oluşturduğunu iyi görmeniz gerekmektedir. 

 Devletimize inanmak güvenmek desteklemek, sektörümüzü ilgilendiren yanlış uygulamalarına çözümler üreterek itiraz etmek zorundayız.  

Önümüzde yığınla problem olduğu çok açık. Konuşmamız diyalog kurmamız lâzım. Bütün bu hayat ritmine ve bu çokluğa uygun, yeni bir ortak hayat inşa edebilmenin yolu, yordamı, yöntemleri siyasetten geçiyor. Gerçekten siyasî alanı genişleterek herkesin kendi ihtiyaç ve talepleri etrafında örgütlenebilmesine imkân tanıyan, o örgütlenmeler üzerinden, herkesin, birbirinin ihtiyaç ve taleplerini konuşabildiği bir siyasî zemini oluşturarak başlayabiliriz.  

Türkiye için olduğu gibi sektörümüzün hikâyenin başlangıç noktası burası olacaktır. Kuşkusuz bugünün gerçekliğinde o noktaya gelmek çok kolay olmayacaktır. Siyasî, sosyal, akademik entelektüel kapasitesi olan tüm aktif insanların daha üst bakışla ve serinkanlı şekilde sorunları tespit edip çözümleri konuşmalıyız.

Seyirci kalmak da ayıptır. Bu ayıbı işlemeden, bu ülkenin geleceğine, bu toprakların insanına güvenmemiz gerekmektedir. Ortak kader, ortak gelecek için ne yapmamız gerektiğini, daha serinkanlı bir yerden yeniden düşünmeye başladık. Hep beraber çözüm üretme noktasındayız.  

Önümüzde Kasım’da 5. si yapılacak Surtech Eurasia Yüzey İşlem, Galvaniz Kimyasalları ve Teknolojileri ile birlikte yine dernek kapsam alanına giren boya konusunda Uluslararası PaintExpo Eurasia Fuarı var. İnşallah özellikle pandemiyi geride bırıakmış olarak yeni heyecan ve moralle orada sektör buluşması yapacağız. Burada Yüzey İşlem Teknolojileri Kongresi de yapmayı planlıyoruz.

Konu olarak ilişkili 2 fuar ve kongre nin bir arada düzenleniyor olması hem katılımcılar için hem de ziyaretçiler için oldukça etkili ve başarılı bir etkinlik olacağını işaret etmektedir.  

Kamu, ticari ataşelikler, yurtdışından ziyaretçi çalışmaları, dernekler, odalar, ihracatçı birlikleri, gibi sivil toplum kuruluşları vb. kuruluşlar vasıtası ile fuarın tanıtımı için yapılacak çalışmalar daha güçlü olacaktır. 

Sektörel fuar ve kongre projesinin başarılı olması derneğimiz ve organizasyon adına bölgesel ve global anlamda prestij kazandırarak güçlü bir etkinlik olma konseptine de büyük katkı sağlayacaktır. 
En önemlisi TÜYİDER organizasyonunda dernek üyesi olsun olmasın katılan tüm sektör oyuncularının ve sektörün yurt içi ve dışı dokunduğu tüm hedef sektörler nezdinde ön plana çıkmasıdır.  

Özetle ikinci yılımıza girerken sektörümüze mesajımız şudur.  

Tarihte olduğu gibi günümüzde de hafızasını iyi kullanmayan, gördüklerinden yeterince ders çıkarmayan, durumdan fırsat çıkarma güdüsü ile bireysel geçici çıkarlarını toplumun çıkarlarının, esasında sonuçta kendi çıkarlarının ve aklının önüne koyan toplumlar kısır döngüler içerisinde kalmaya mahkûm olmaktadırlar.  

Çok zengin bir kültürel çeşitlilik ve tarihi bir mirasa sahip, yüksek stratejik konum avantajlarına sahip zeki bir toplum olarak kolaylıkla erişebileceğimiz seviyeler çok yüksektir. 

Harekete geçmeyi zorunlu kılan olağanüstü zor koşullarda en yapılması gereken şeyi; Krizin bize sağladığı durup düşünmemize imkân veren es’i iyi değerlendirmek durumundayız. 

Ortak akılla ortak stratejiler oluşturmuş, planlar yapmış, düşünce olarak hazırlanmış olarak elbet bitecek olan bu krizden güçlenmiş şekilde çıkabilmek adına uzaktan da olsa teknolojinin bize sunduğu olanaklarla geleceğimiz gençlerimizi de aramıza katarak; ben değil biz ve paylaştıkça çoğalır anlayışı ile derneğimizin oluşturduğu bu platformda bir araya gelmeliyiz. 

Saygı ve sevgilerimle,

İbrahim Doğangün

28 Ocak 2021